ALAÇATI 4K WALKING TOUR

 

      

              Masmavi denizi, pencerelerinden begonviller sarkan Arnavut kaldırımlı evleriyle masalların şirin kasabasıdır Alaçatı

            1800’lere dayanan tarihi dokusuyla sadece İzmir’in değil, dünyanın en güzel köşesi olarak adlandırılıyor Alaçatı. Yaşattığı huzurun ve görsel ziyafetin yanı sıra “son yılların su sporlarımerkezi” sıfatıyla adrenalinin de yeni adresi olma yolunda ilerliyor İzmir’in şirin beldesi.

               Piri Reis, Kitab-ı Bahriyesi’nde “Alaca at limanında deniz yufkadır.” der. Onca rüzgara rağmen dalgaların boyunun ürkütücü olmayışındadır Piri Reis’in bu anlatımı. Windsurf, kitesurf, yelken gibi aklınıza gelebilecek birçok ekstrem su sporu için Alaçatı, sahillerini size cömertçe sunar. Son yıllarda uluslararası şampiyonalara ev sahipliği yapması, dünyanın birçok ülkesinden sporcuları ağırlaması ve yeni merkezlerin açılmasıyla Alaçatı rüzgarının ünü gitgide artmaktadır. Sadece adrenalin yaşatması değildir Alaçatı’yı cazibeli kılan. Taş evleriyle de ünlüdür yeni turizm gözdesi. Özellikle merkezde yer alan taş evleri hem unutulmayacak bir konaklama yaşatır, hem de fotoğraf makinenize bol malzeme çıkarır. Alaçatı’nın en bilinen özelliklerinden taş evler, yapısından ötürü, yazları serin, kışları ise sıcak tutar evlerin içini.

              Alaçatı’ya girdiğinizde iki farklı hayat çağırır sizi. Ya denizin o muhteşem kokusuna kapılıp, kendinizi sahillere atarsınız sörf tahtanızla… Ya da beldenin merkezinde size “hoşgeldin” diyen tarihi dört yeldeğirmeninin gölgesinde bir kafede dünyanın bütün dertlerinden uzaklaşırsınız. Her yıl binlerce turistin uğrak yeri olmasına rağmen, yozlaşmanın getirdiği rahatsız edici unsurlardan da eser yoktur Alaçatı’da.

              Denizin, güneşin, dinginliğin doyasıya yaşandığı Alaçatı’da, eski Rum evlerinden bozma restoranlar, kafeler, hediyelik eşya dükkanları saatlerinizi geçirebileceğiniz kadar keyifli. Bir Alaçatı gezisinden anı olarak ne götürebilirim derseniz, cevabı da bu dükkanlarda. Alaçatı’ya özgü mis kokulu kavunlar, sakız reçeli, minik objeler. Eğer bir cumartesi gününe denk gelmişse geziniz, kadınların vazgeçilmez durağı olan sosyete pazarına da uğramayı unutmayın. Mağazalarda çok yüksek fiyatlara bulabileceğiniz birçok alternatife, halk pazarının güler yüzlü satıcıları eşliğinde çok daha ucuza sahip olabilirsiniz.

             Alaçatı’da her keseye uygun çok şık butik oteller, pansiyonlar bulunuyor. Yemek alternatifleri ise bir hayli fazla… Eski Rum evlerinin restorasyonuyla beldeye birçok tarihi yeme-içme mekanı kazandırılmış. Elbette ki deniz ürünlerinin ayrı bir yeri var Alaçatı’da. Lagos, çupra, kalamar, ahtapot zevkinize göre sofralarınıza geliyor. Bunun dışında zom patlıcan, sucukaki köfte, muska böreği, paşa mezesi, tatlı lor peyniriyle karıştırılarak hazırlanan kaya koruğu turşusu, içerisinde Isparta’dan gelen şekerle ovulmuş gül yaprakları olan gül baklavası, Alaçatı kavunu, denemeniz gereken lezzetlerden. Tüm bu ziyafetin üstüne Alaçatı’ya özgü közde pişen sakızlı kahve içmekse, yemeğinizi taçlandırmak gibi bir şey.

Kaynak :  izmirdergisi.com








Yorumlar